Müşteri Deneyimi (kısaca CX), bir müşterinin sizin markanızın ürünleri ve verdiğiniz hizmetler ile ilgili duyguları, anıları ve algılarından oluşur. Bir deneyim, bir ürünün satın alınmasından çok daha önce başlar, herhangi bir kişinin markanızla olan her türlü etkileşimini kapsar. İlk farkındalığı oluşturan reklamlardan başlayıp satın alma işleminden çok sonra servis ekibinizle yapılan telefon görüşmelerine kadar uzanabilir.
En son yeni bir telefon aldığınız zamanı aklınıza getirin. Satın almaya karar verdiğiniz dönemde telefonun teknik detayları hakkında epey kafa yormuş olmalısınız, ancak aklınızda genellikle deneyiminiz kalır. Duygular – yeni telefonunuzu kutusundan çıkarırken hissettikleriniz gibi- zihninizde somut gerçeklerden daha uzun süre kalır.
Bu yüzden, bir ürünü veya hizmeti ister gerçek dünyada ister çevrimiçi olarak sağlıyor olalım, en büyük önceliğimiz müşteriye mümkün olan en iyi deneyimi sunmaktır. Yaşadığımız dünyada, müşteri hizmetleri iyi veya kötü olan şirketler tarafından satışa sunulan özü itibariyle çok iyi veya çok kötü ürünler yoktur. Sadece iyi ve kötü deneyimler vardır.
Müşteri Deneyimi Yönetimi Nedir?
Müşteri deneyimi yönetimi (kısaca CXM), müşterinin beklentisine, katılımına, memnuniyetine ve sadakatine etki eden tüm süreçleri, stratejileri ve departmanları kapsar. Müşteri ilişkileri yönetiminden (CRM) çok daha fazlasıdır ve pazarlama, satış ve müşteri hizmetleri üzerinde etkisi vardır. Müşterilerin markanız hakkında neler hissettiğini izlemek ve bunu ölçümlemekle ilgilidir. Satış verileri gibi somut veriler ve tasarım etkinlikleri ile birlikte müşteri deneyimini her açıdan iyileştirebilirsiniz.